Leke bakımı, güneşin sebep olduğu lekeler, sivilce sonrası izleri, hamilelik süreci ve hormonal değişimlerle birlikte ortaya çıkan cilt sorunları için yapılır. Rutinlerde uygulanan adımlar, cilt sorunlarını hedefleyen kapsamlı bir leke karşıtı bakım sürecidir. Cilt dokusunda oluşan lekeler, çeşitli sebeplere bağlı olarak gelişebilir. Uzun süre boyunca güneş ışınlarına maruz kalma ile cilt dokusunda lekelerin oluşması mümkündür. Lekeler, düzenli ve sabırla uygulanan bakım süreçleri ile iyileştirilebilir. Bakım rutinleri uygulanırken tek bir üründen sonuç beklemek yerine çeşitli formülasyonlardan faydalanmak gerekir. Cildin yapısı ve ihtiyaçlar belirlenerek içerik seçimi yapılabilir. İçerik seçimi yapmadan önce lekelerin oluşma sebebi ve iyileştirme hedefleri belirlenmelidir. Adımları belirlemeden önce lekelerin hangi sebepten dolayı meydana geldiğini de saptamak önemlidir. Bazı lekeler, doğum veya ciltte pigmentasyonun fazla olması gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Bakım adımlarının uygulanmasındaki amaç, cildin doğal görünümünü yeniden kazandırmak ve mevcut leke görünümünü azaltmaktır. Güneş ışınları, yaşlanma ve çevresel faktörler pigmentasyon dengesini bozabilir. Çeşitli faktörler, koyu renkli lekelerin ve siyah nokta görünümünün belirgin hale gelmesine neden olabilir. Düzenli ve doğru ürünlerle oluşturulan bir bakım rutini, cildin olduğundan aydınlık ve pürüzsüz bir görünüme kavuşmasını destekleyebilir. Leke karşıtı ürünlerin kalıcı veya kesin sonuçlar vermediği göz önünde bulundurulmalıdır. Bakım rutinlerinin etkisini belirleyen unsurlar içerisinde cilt tipi, leke durumu, kullanılan ürünlerin içerikleri ve güneşten korunma alışkanlıkları bulunur. Dermokozmetik markaları, ürettiği serileri ile farklı cilt tiplerinde kullanıma uyum sağlayan formüller sunar. Bioderma, La Roche-Posay, Vichy, Caudalie, SVR, Isispharma, CeraVe, Dermoskin ve Cosmed markaları, leke bakım rutinlerinde yer alabilir. Markalar, hassas, karma ve yağlı ciltlerde uygulanabilen alternatifler sunar. Markaların sunduğu seçenekler içerisinde losyon, serum, krem, jel ve maske alternatifleri yer alır. Serum formunda hazırlanan ürünler, yoğun içeriği ile cilt dokusunda hedeflenen bakım amacına uygun olacak şekilde kullanılabilir. Niacinamide, C vitamini, kojik asit, arbutin veya traneksamik asit bileşenleri, ciltte hiperpigmentasyon durumunu düzenlemeye destek olabilir. Farklı cilt tipleri, ürünlerin içerisinde yer alan aktif bileşenlere farklı tepkiler verebilir. Çeşitli içerikleri denemeden ve cilt bakım rutinlerine dahil etmeden önce cildin gösterdiği tolerans seviyesini gözlemlemek önemlidir. Leke bakımı adımlarının başarılı olması, kullanılan ürün çeşitlerine ve bakımın sürekliliğine bağlıdır. Gündüz uygulanan bakım adımlarında SPF ürünüyle cildin korunması önemlidir. Güneş koruması, lekelerin oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Geniş spektrumlu çeşitler, ciltte mevcut olarak bulunan lekelerin koyulaşmasını da engeller. Düzenli temizlik, nazik arındırma ve nemlendirme adımlarıyla desteklenen bir rutin sayesinde cilt tonu renginin dengeli görünmesi sağlanır. Leke bakımı bir süreç olarak uygulanmalıdır. Sabır, süreklilik ve doğru ürün seçimi ile cildin dengeli bir görünüme ulaşması mümkündür.
Güneş lekeleri, uzun süreli ve korumasız şekilde güneşe maruz kalarak meydana gelir. Güneşe korumasız bir şekilde maruz kalmak, cildin melanin üretimini artırır. Yüz, alın, el üstü, boyun ve dekolte gibi açıkta kalan bölgelerde lekelenmeler meydana gelebilir. Pirinç özü bulunduran içerikler, cildin aydınlık görünümü için tercih edilebilir. Güneş kaynaklı lekeler zamanla belirginleşir ve cilt tonunda görünür bir hal alır. Güneş lekelerinin görünümünü azaltmak için günlük bakımda leke bakımı adımlarını uygulamak önem taşır. SPF 50+ koruma sağlayan güneş kremleri, leke bakımının temel adımıdır. Güneş koruyucular, leke oluşumunu önlemeye destek olur. İçerikler, aynı zamanda mevcut lekelerin koyulaşmasını da engeller. Cilt aydınlatma etkili serumlar ve antioksidan içerikler (örneğin C vitamini veya ferulik asit) ciltte ışıltılı bir görünüm sağlar. Rutinlerde tek bir ürünle kesin sonuç beklemek yerine sabırla uygulama yapmak faydalı olabilir. Ciltteki pigment dengesinin iyileşmesi için süreklilik ve doğru ürün kombinasyonları tercih edilmelidir. Akne sonrası izler, sivilceler iyileştikten sonra koyu leke ve kızarıklık şeklinde cilt dokusunda kalır. Leke izleri melanin üretiminin artışı ya da ciltteki enflamasyonun uzun süre boyunca geçmemesi sonucu oluşur. Geçmeyen lekeler için BHA (salisilik asit), niasinamid ve çinko gibi içerikler tercih edilebilir. Formüller, gözenek arındırılması, kızarıklığın azalması ve cilt tonunun eşitlenmesi için kullanılabilir. Yüksek asit konsantrasyonu bulunan peeling formüllerinin aşırı kullanımı, hassas cilt bariyerine zarar verebilir. Nazik ve düzenli uygulanan bakım adımlarıyla ilerlemek doğru bir yaklaşımdır. Melazma durumu hormonal değişiklikler, hamilelik, genetik yatkınlık veya güneş ışınlarına aşırı maruz kalma gibi faktörlerin bir araya gelmesi ile oluşur. Lekeler yanak, alın ve üst dudak çevresinde meydana gelir. Melazma görünümünü hafifletmek için gündüz tamamlanan bakım rutinlerinde yüksek koruma faktörü bulunan güneş kremi kullanılmalıdır. Gece bakımında ise aydınlatıcı serum, niasinamid, traneksamik asit veya arbutin formülleri bulunduran nazik ürünler tercih edilmelidir. Güneşli havalarda bariyer dostu içerikler tercih etmek cilt dengesini korur ve hassasiyet riskini azaltır. Düzenli uygulama, güneşten korunma ve cilt toleransı göz önünde bulundurularak uygulanan rutinler, uzun vadede dengeli ve ışıltılı bir cilt görünümüne ulaşmayı destekler.
Leke karşıtı bakım adımlarını uygularken içerik seçimi, cilt sağlığını korumak için önemlidir. Bakım rutinlerinde kullanılan bileşenlerin hem oranı hem de içerik kombinasyonları önem taşır. C vitamini, antioksidan özelliği ile dış etkenlere karşı koruma sağlar. Antioksidan içerikler cilt tonunu eşitleyerek canlı görünümü destekler. Niasinamid cilt bariyerini güçlendirir, kızarıklığı azaltır ve cilt dokusunda pigmentasyon dengesini destekleyici rol oynar. İçerikler, yüksek oranlarda kullanıldığında tahriş riski oluşturabilir. Kullanım esnasında düşük oranlar tercih etmek ve cildin toleransına göre kademeli olarak artış yapmak, bakım rutinleri için yapılabilecek doğru bir yaklaşımdır. Alfa arbutin içeriği, melanin üretimini düzenler. Melanin üretimi ile koyu leke görünümü azaltılır. İçeriklerin etkisini gösterebilmesi için düzenli ve sabırlı bir şekilde kullanım sağlanmalıdır. Alfa arbutin içeren ürünleri sabah ve akşam rutininde tercih etmek mümkündür. Temiz cilt üzerine uygulanan formülasyon, cilt tonunun eşitlenmesine katkı sağlar. AHA içerikleri (glikolik asit, laktik asit) ve BHA (salisilik asit), cildin yüzeyinde biriken ölü hücreleri arındırır. Böylelikle parlak ve pürüzsüz bir görünüm elde edilebilir. Formüllerin sık kullanımı, cilt bariyerini zayıflatabilir. Bakım rutinlerine haftada 1 veya 2 kez uygulama ile başlanması ve ardından nemlendirici destekle dengelenmesi gerekir. Retinol, gece bakım rutinlerinde hücre yenilenmesini destekler. Çizgi görünümünü azaltan içerikler, cilt renk eşitsizliği durumunu düzeltmeye yardımcı olur. İçeriklerin kullanımına düşük dozla başlanmalı, cilt alıştırılmalı ve gündüz uygulanan bakım rutinlerinde yüksek koruma faktörlü güneş lekesi önleyici kremler uygulanmalıdır. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde retinol içeren ürünlerden uzak durmak gerekebilir. Hyaluronik asit, cilde yoğun nem kazandıran yapısı ile bariyerin korunmasına yardımcı olur. Leke karşıtı bakım süreci, cilt açısından dengelenmiş bir rutine dönüşebilir.
Bitkisel ve destekleyici aktifler, leke karşıtı bakım rutininde tamamlayıcı bir unsur olarak tercih edilir. Hipoalerjenik içerikler, kimyasal bileşenlerin etkisini destekleyerek cildin görünümünü güzelleştirir. Propolis, doğal antiseptik özellikleri ile ön plana çıkar. Doğal içeriklerle ortaya çıkan arı bileşeni, cilt bariyerini güçlendirir ve yenilenme sürecini destekler. Ginseng, antioksidan etkisiyle cilde canlı bir görünüm kazandırır. Formülasyon, hücre metabolizmasını canlandırarak aydınlık ve sağlıklı bir cilt görünümüne katkıda bulunur. İçeriklerin etkisi uzun vadeli düzenli kullanımda gözlemlenir. Pirinç özü içeren maske ve serumlar, cilde doğal bir ışıltı kazandırmak için kullanılabilir. Ürünler içerisinde bulunan amino asitler ve vitaminler, cildin beslenmesine katkıda bulunur. Formülasyon, cilt dokusunda homojen bir renk tonu elde edilmesine destek olur. İçerikler, tek başına leke görünümünü azaltmada yeterli olmayabilir. C vitamini, alfa arbutin ve niasinamid bileşenleri birlikte kullanıldığında belirgin sonuçlar alınabilir. Çay ağacı yağı ve çinko gibi komedojenik olmayan içerikler, komedojenik ciltlerde kullanılabilir. Formülasyonlar, akne oluşumuna yatkın yağlı cilt tiplerinde dengeleyici ve yatıştırıcı etkileri ile dikkat çeker. Çay ağacı yağı, antibakteriyel özelliği ile sivilce oluşumunu azaltmaya yardımcı olur. Çinko cilt dokusundaki sebum üretimini dengeleyerek gözenek görünümünü azaltır. İçerikler doğrudan ve tüm yüze yoğun şekilde uygulanmamalıdır. Aktif bileşenler lokal olarak problemli bölgelerde tercih edilebilir. Tüm yüze uygulanan içeriklerin sonucunda cilt bariyerinde tahriş ve kuruluk görülebilir. Bitkisel aktiflerin düzenli bir bakım rutini içinde kullanılması, cildin pürüzsüz görünümünü destekler. Cilt bariyerini güçlendiren içerikler, yeniden lekelenmeye karşı dengeli bir yapı ortaya koyar. Doğal içerikler ile kimyasal aktifler uyum içinde kullanıldığında optimum sonuçlar elde edilir.
Leke karşıtı bakım rutinleri uygulanırken cilt tipinin belirlenmesi gerekir. Seçilen ürün dokusunun cilt tipine uygun olması hem elde edilen etkiyi hem de cilt toleransını etkiler. Cilt tipleri, birbirinden denge ve bariyer yapısına sahiptir. Yağlı ve karma cilt yapısında gözenekler aktiftir. Cilt dokusunda kullanılan yoğun yapılı ürünler, cildin nefes almasını zorlaştırabilir. Jel ve köpük formunda olan temizleyiciler, yüzdeki sebumu nazikçe arındırır. Hafif dokulu ürünler, aynı zamanda cildin doğal nem dengesini korur. Leke karşıtı serum içeriklerinde su bazlı, hafif dokulu ve komedojen oluşumunu önleyen formüller tercih edilmelidir. Hafif içerikler, ciltte ağırlık oluşturmayı önleyerek bileşenlerin hızlıca emilmesine olanak tanır. Gündüz bakımında uygulanan mat bitişli losyonlar ve hafif dokulu nemlendiriciler, ciltte ferah bir his yaratabilir. Kuru cilt dokusu için nemlendirici içerikler tercih edilebilir. Hassas cilt dokusunda besleyici ve yatıştırıcı formüllere yönelmek faydalıdır. Kuru, hassas ciltlerde cilt bariyeri zayıf ve dış etkenlere karşı duyarlı olabilir. Parfüm, alkol ve yoğun asit içeren formüller, tahriş riskini tetikleyebilir. Tahriş riskini tetikleyen içerikler yerine shea yağı, skualen veya seramid gibi bariyer onarıcı bileşenler tercih edilmelidir. İçerikler, cilde yoğun nem kazandırır ve aynı zamanda koruyucu bir tabaka oluşturur. Bu sayede bakım rutinlerinde yer alan diğer içerikler de dengeli bir etki gösterir. Göz çevresi, yüzün hassas bölgelerinden biridir ve özel formülasyonlar ile bakımı tamamlanmalıdır. Leke karşıtı yüz ürünlerinin doğrudan göz çevresine uygulanmasından kaçınmak gerekir. Oftalmolojik olarak test edilmiş, hafif ve yatıştırıcı göz bakım ürünleri seçilebilir. Cilt tipine uygun ürün formülasyonlarını seçmek bakım rutinlerinin etkisini destekler. Böylelikle uzun vadede sağlıklı ve dengeli bir cilt görünümü elde edilebilir.
Leke karşıtı bakım rutinlerinde düzenli ve dengeli bir rutin oluşturmak önemlidir. Ürünleri doğru sırada ve miktarda uygulamak ciltte gözle görülür bir iyileşme sağlar. Süreklilik, sabır ve doğru ürün kullanım sırası önem taşır. Güne başlarken çift aşamalı temizlik rutini ile ciltteki kir, yağ ve güneş koruyucu kalıntıları arındırmak mümkündür. Nazik bir temizleme jeli veya köpük temizleyici kullanılarak cilt kirlerden arındırılabilir. Sonrasında cilt tipine uygun jel veya köpük formunda bir temizleyici kullanılmalıdır. Temizleme adımları ile gözenekler arınır ve aktif içeriklerin emilimi için uygun bir zemin oluşturur. Temizlemeden sonra nazik yapılı bir tonik uygulayarak cildi arındırmak mümkündür. Peeling adımı, cildin pH dengesini düzenler ve canlı bir görünüm elde etmeyi sağlar. Serum, leke bakımını tamamlamada etkili adımlardan biridir. C vitamini, niasinamid, alfa arbutin veya traneksamik asit içerikleri bulunduran serumlar, cilt tonunu eşitlemeye ve pigment görünümünü baskılamaya destek olur. Serumdan sonra nemlendirici kullanarak cildi yatıştırmak mümkündür. Gündüz uygulanan leke bakımında güneş koruyucu tercih edilmelidir. Güneş koruması olmaksızın tamamlanan leke bakımının etkisi geçici olabilir. SPF 50 koruyucu, 2-3 saatte bir yenilenmeli ve güneşe maruz kalmadan 20 dakika önce uygulanmalıdır. Gece uygulanan leke bakımı rutinlerinde cilt, gün boyunca maruz kaldığı çevresel faktörlerden arındırılmalı ve yenilenmeye teşvik edilmelidir. Rutinlerde en iyi leke kremi eczane içeriklerinde yer alan AHA, BHA ve retinol gibi aktif bileşenler kullanılır. İçerikler ayrı zamanlarda kullanılmalı ve dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır. Böylelikle ciltte tahriş, kuruluk ve pullanma meydana gelebilir. Kuruluğu önlemek ve cildi arındırmak için haftada 1 ya da 2 kez yapılan maske ve peeling uygulamaları yeterlidir. Gece rutini için cilt toleransına uyum sağlayan retinol ve aydınlatıcı içerikler tercih edilebilir. Düzenli ve kontrollü bir uygulama rutini uygulayarak zamanla cilt renginin dengelenmesini sağlar. Böylelikle leke görünümü azaltılır, cildin güzel görünümü desteklenir.
Leke bakımı adımları içerisinde yer alan güneşten korunma aşaması, cilt sağlığı ve leke görünümünün yönetimi için önem taşır. Geniş spektrumlu güneşten koruyucu ürünler hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı etkin bir şekilde koruma sağlar. Güneşten koruyucu içerikler, mevcut lekelerin koyulaşmasını önlemeye yardımcı olur. Cilt tipine uyum sağlayan mat veya nemli bitişli seçenekler arasından zevklere uygun seçimler yapılabilir. Doğru şekilde seçilen içerikler hem günlük kullanım konforunu artırır hem de makyaj altına kolaylıkla uygulanabilir. Yağlı ve karma ciltler için mat bitişli ve hafif dokulu ürünler tercih edilebilir. Kuru ve hassas ciltlerde nemlendirici özellikli, yumuşak bitişli güneş koruma ürünleri uygun bir kullanım sunar. Renkli güneş koruyucu çeşitleri, UV ışınları ve mavi ışığa karşı cilt dokusunda bariyer oluşturur. Koruma özelliği, cildi ekran maruziyetine karşı destekler. Ürünler, aynı zamanda cilt tonunu eşitlemeye ve cilde sağlıklı bir görünüm kazandırmaya yardımcı olabilir. Leke bakımında kullanılan SPF ürünlerinin içeriğinde yer alan antioksidanlar, cilt dokusunu destekler. Güneşten koruma adımları, bakım rutinini tamamlayıcı nitelik taşır. Dermokozmetik markalar, leke yönetimi için özel olarak geliştirilen güneş koruyucu içerikler imal eder. La Roche-Posay, Vichy, Institut Esthederm markalarının özel formülleri, hassas ciltlere uygun yapısı ile dikkat çeker. Bu ürünler, düzenli ve doğru kullanım ile leke oluşumunu önleme açısından etki gösterir. Formülasyon, mevcut lekelerin koyulaşmasını önler ve cilt tonunun dengeli görünümüne destek olur. Korunmasız şekilde güneş ışınlarına maruz kalmak lekeli cilt dokusu için riskli olabilir. Güneş bakımı da günlük rutinler kadar önem taşır.
Leke bakımında sıklıkla yapılan hatalardan biri, peeling adımını gereğinden fazla olacak şekilde uygulamaktır. AHA, BHA veya PHA içerikleri, cildi ölü hücrelerden arındırarak aydınlık ve pürüzsüz bir görünüm elde etmeyi destekler. Aktif bileşenler bulunduran ürünlerin gereğinden fazla kullanılması cilt bariyerinin güçsüzleşmesine neden olabilir. Cilt bariyeri zayıfladığında kızarıklık, yanma, soyulma ve kaşıntı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Tahriş durumunda yapılması gereken ilk adım ise aktif içeriklerin kullanımına ara vermek ve cildin kendini onarmasına fırsat tanımaktır. Cilt bakım rutinlerini oluştururken dengeyi sağlamak aktif içeriklerin gösterdiği etkilerden önemlidir. Yeni ürünü rutine dahil ederken test yapmak cildin ürünü tolere etme seviyesini anlamak için güvenli bir başlangıç olabilir. Aktif içeriklerin aynı bakım rutinleri içerisinde üst üste kullanılması, tahriş riskini artırabilir. AHA içeren bir tonik ile retinol içeriklerini aynı anda uygulamak ciltte hassasiyet yaratabilir. Ürünleri farklı günlerde ve dönüşümlü olarak kullanmak cildin bakım ürünlerinden dengeli bir şekilde fayda sağlamasına olanak tanır. Gündüz rutini uygulanırken güneş koruyucu kullanımı leke bakımının tamamlanması için önemlidir. Asitler, retinol ve C vitamini içerikleri, cildi UV ışınlarına karşı duyarlı bir hale getirebilir. Yoğun içeriklerin kullanımından sonra güneş koruyucu uygulamak cildi koruma altına almak için önemlidir. Güneş koruyucu kullanmak hassas cilt dokusunun da çeşitli faktörlere karşı korunmasını sağlar. Bazı ürünler cildi hem güneş hem de ekran ışınlarına karşı özel olarak koruma altına alır. SPF uygulama adımının atlanması, lekelerin koyulaşmasına ve yeni pigmentasyon sorunlarının oluşmasına yol açabilir. Gündüz bakım rutinlerinde geniş spektrumlu bir güneş koruyucu uygulamak mevcut lekelerin görünümünü azaltır ve yeni lekelerin oluşumunu önler. Leke bakım rutinleri uygulanırken hızlı bir sonuç beklemek ürünlerden elde edilen faydayı minimumda tutabilir. Cilt, sabırlı ve düzenli bir bakım sürecinde optimum sonuçlar verir. Sık ürün değiştirmek yerine cildin içeriklere uyum sağlamasına izin vermek gerekir. Alıştırarak uygulama, aktif içeriklerin etkisini kalıcı bir hale getirir. Nazik, istikrarlı ve koruyucu bir yaklaşım lekesiz, dengeli bir cilt görünümüne ulaşmanın doğru yollarından biridir.
Leke karşıtı ürünlerin güvenli ve etkili bir şekilde kullanılabilmesi için cilt dokusunda test yapmak önemlidir. Yeni bir ürünü tüm yüze uygulamadan önce, küçük bir bölgede denemek, olası alerjik reaksiyonları veya hassasiyeti önceden fark etmeyi sağlar. Ürünlerin kullanım talimatlarına titizlikle uymak hem içeriğin etkinliğini artırır hem de cilt bariyerinin korunmasına yardımcı olur. Dermatolog görüşü almak ciddi lekeler, melazma veya cilt hassasiyetini önlemek için önemlidir. Cilt tipine ve özel ihtiyaçlara göre ürün seçimi yapmak leke bakımı adımlarını devam ettirmek için önemlidir. Bioderma Pigmentbio, Caudalie Vinoperfect, Isispharma Neotone, SVR, Dermoskin ve Cosmed serileri, farklı leke tipi ve cilt ihtiyaçlarına yönelik bakım sunar. Markaların farklı serileri içerisinde yer alan formülasyonlar hem farklı cilt tiplerine hem de ihtiyaçlara uyum sağlar. Serum, krem, maske ve losyon şeklinde hazırlanan ürünler, cildin yapısının yanı sıra kullanım alışkanlıklarına uyum sağlayacak şekilde tercih edilebilir. Cilt dokusu, farklı ürünlere tepki verebileceği için aynı ürün her bireyde benzer sonuçları ortaya çıkarmayabilir. Kullanım amaçlarına ve cilt tipine özel olarak yapılan seçimlerle başarılı bir sonuç elde etmek mümkündür. Bilinçli seçimler yapmak ve düzenli bir bakım rutini uygulamak leke karşıtı ürünlerin etkili olmasını sağlar. Düzenli kullanım, cildin ihtiyaç duyduğu nem ve bakım desteğini sağlamak için önemlidir. Yüz lekeleri için krem ile desteklenen rutinler uzun vadede renk eşitsizliğini ve koyu lekelerin görünümünü azaltmaya yardımcıdır. Leke bakımı adımları ile cildi zorlamadan ve tahriş riskini minimuma indirerek dengeli bir cilt görünümü elde etmek mümkündür.
Cilt tipi, leke tipi ve kullanım alışkanlıkları ürün etkisini belirler. Tek bir doğru ürün yerine Bioderma Pigmentbio, Caudalie Vinoperfect ve Isispharma Neotone serileri denenebilir. Düzenli kullanım ve güneş koruması ile gözle görülür fayda sağlanır.
Gündüz uygulanan rutinlerde SPF 50+ ve geniş spektrumlu ürünler tercih edilmelidir. Açık alanlarda uzun süre kalındığında 2-3 saatte bir ürünü yenilemek önemlidir. Renkli ve nemlendirici SPF ürünleri cilt bakım rutinine katkı sağlar.
C vitamini ve AHA/BHA içerikleri aynı gün üst üste kullanılmamalıdır. C vitamini gündüz, AHA/BHA gece uygulanabilir. Böylece cilt tonunu eşitleme ve peeling etkisi dengeli sağlanır.
Retinol, cilt dokusunun yenilenmesini destekleyerek leke görünümünü azaltabilir. Düşük konsantrasyonla başlanmalı ve cildin tepkisi gözlemlenmelidir. Hamilelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır. Düzenli kullanım uzun vadede fark yaratır.
Niasinamid, salisilik asit (BHA) ve çinko, akne sonrası lekelerde cilt tonunu dengelemeye yardımcı olabilir. SVR Sebiaclear serisi bu konuda destek sağlar. Hassasiyet durumunda nazik formüller tercih edilmelidir.
Yağlı ve karma ciltler serum formüllerle rahat kullanım sağlar. Kuru ciltler için krem veya losyon daha konforludur. Mevsim, cilt toleransı ve kullanım sıklığı seçimde belirleyicidir.
Haftada 1-2 kez uygulama yeterlidir. Hassas ciltlerde daha seyrek tercih edilmeli ve cilt aşırı ürünle temas etmemelidir. Düzenli kullanım cilt bariyerini korur ve dengeli bir görünüm kazandırır.
Renkli SPF ürünleri UV ve mavi ışığa karşı koruma sağlar ve cilt tonunu eşitlemeye yardımcı olur. Tek başına leke tedavisi düşünülmemeli, rutin bakım ile desteklenmelidir.
Uyumlu kombinasyonlar cilt tonu eşitlemeye destek olur. İlk kullanımda küçük bölgede test ederek cilt toleransı gözlemlenmelidir.
4-6 hafta içinde fark edilebilir etkiler görülür. Cilt tipi, leke yoğunluğu ve ürün içeriklerine göre değişebilir. Düzenli ve sabırlı kullanım, uzun vadede en iyi sonucu sağlar.