Whatsapp Destek
Menü
Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Üye Ol
Sepetim
Folik Asit Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!
21.06.2021

Folik Asit Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!

Folik asit, besin takviyelerinde ve tahkim edilen gıdalarda kullanılan sentetik, suda çözünür bir vitamindir.

 

Folik asit, birçok yiyecekte olan bir B vitamini türü olan folatın, insanlar tarafından yapılmış bir versiyonudur. Vücudunuz folat üretemez, bu yüzden folat diyet yoluyla elde edilmelidir.

 

Folat ve folik asit kelimeleri genellikle birbirinin yerine kullanılsa da, bu vitaminler birbirlerinden farklıdır. Sentezlenmiş folik asit yapısal olarak folattan farklıdır ve vücutta biraz farklı biyolojik etkilere sahiptir. 

 

Ispanak, lahana, brokoli, avokado, narenciye, yumurta ve sığır karaciğeri gibi bir dizi bitkisel ve hayvansal besin folat bakımından zengindir.

 

Folik asit ise un, kahvaltılık gevrekler ve ekmek gibi yiyeceklere tahkim edilir. Ayrıca, folik asit konsantre biçimde diyet takviyesi olarak da satılmaktadır.

 

Vücudunuz folati birçok kritik işlev için kullanır. Bu işlevlerden bazıları:

- DNA'nın sentezi, onarımı ve metilasyonu.

- Hücresel bölünme

- Homosisteinin, protein sentezi için kullanılan veya S-adenosylmethionine (SAMe) dönüştürülen bir amino asit olan metionine dönüştürülmesi.

- Kırmızı kan hücrelerinin olgunlaşması

 

Ayrıca, folat bir dizi hayati metabolük sürecin bir parçasıdır ve folat eksikliği megaloblastic anemi, kalp hastalığı ve bazı kanser riskinin artması ve annelerinde folat eksikliği olan bebeklerde doğum kusurları da dahil olmak üzere bir dizi olumsuz sağlık sorununa yol açabilir.

 

Folat eksikliğinin birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenlerden bazıları:

- Yeterince folat bakımından zengin besin tüketmemek

Folic 1 30 Tablet
New Life Folifor 30 Tablet
Orzax Ocean Methyl Folat Folik Asit 30 Tablet

 

- Çölyak hastalığı, gastrik bypass ve kısa bağırsak sendromu da dâhil olmak üzere sindirim sisteminde folat emilimini etkileyen hastalıklar ve ameliyatlar

 

- Achlorhydria veya hipoklorhidri (Hiç olmayan ya da az miktarda olan mide asidi)

 

- Metotreksat ve sülfasalazin de dâhil olmak üzere folat emilimini etkileyen ilaçlar

 

- Alkolizm

 

- Hamilelik

 

- Hemolitik anemi

 

- Diyaliz

 

Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere birçok ülke, folat eksikliğinin doğurabileceği sonuçları azaltmak için tahıl ürünlerinin folik asitle tahkim edilmesini zorunlu kılmıştır.

 

Önerilen Günlük Tüketim Seviyesi

 

Vücudumuz 10 ila 30 gram arası folat depolar. Karaciğer, kan ve dokular folatın depolandığı yerlerdir. Kandaki normal folat düzeyi 5 ila 15 ng/mL arasında değişkenlik göstermektedir. Kandaki ana folat formuna 5-metiltetrahidrofolat denir.

 

Diyet Folat Eşdeğerleri (DFE'ler), folik asit ve folatın emile bilirliğindeki farklılıkları ele alan bir ölçü birimidir.

 

Sentetik folik asit aç karnına tüketildiğinde %100 emile bilirliğe sahip olduğu düşünülerken, tahkim edilmiş gıdalarda bulunan folik asidin sadece %85 emile bilirliğe sahip olduğu düşünülmektedir. Doğal olarak oluşan folat %50 civarında çok daha düşük bir emile bilirliğe sahiptir.

 

Besin takviyesi olarak kullanıldığında, 5-metiltetrahidrofolat folik asit aynı biyoyararlanıma sahiptir.

 

Emilimdeki bu çeşitlilik nedeniyle, diyet folat eşdeğerleri aşağıdaki denkleme göre geliştirilmiştir.

- 1 mcg diyet folat eşdeğerleri = 1 mcg doğal olarak oluşan gıda folatı = 0.5 mcg aç karnına tüketilen besin takviyesi formundaki folik asit = gıdalarla alınan 0.6 mcg folik asit

 

Yetişkin bireyler günde yaklaşık 400 mcg DFE folata ihtiyaç duyarlar. Hamileler ve emziren kadınlar daha fazla folata ihtiyaç duyarlar ve günde sırasıyla 600 mcg ve 500 mcg DFE folat almaları gerekir.

 B Vitamini

Bebekler, çocuklar ve gençler için önerilen günlük tüketim miktarı (RDA) aşağıdaki gibidir:

- 0 ila 6 ay arası: 65 mcg DFE

 

- 7 ila 12 ay arası: 80 mcg DFE

 

- 1 ila 3 yaş arası: 150 mcg DFE

 

- 4 ila 8 yaş arası: 200 mcg DFE

 

- 9 ila 13 yaş arası: 300 mcg DFE

 

- 14 ila 18 yaş arası: 400 mcg DFE

 

Kullanım Alanları ve Yararları

 

Folik asit ve folat çeşitli nedenlerle besin takviyesi formuda kullanılır.

 

Folik asit ve folat içeren besin takviyeleri genelde aynı hastalıkları tedavi etmek için kullanılsa da, vücutta farklı etkilere sahiptir ve bu nedenle sağlığı farklı şekillerde etkileyebilir, yazının devamında bu konu üzerinde duracağız.

 

Folik asit ve folat takviyelerinin en yaygın yararları ve kullanım alanlarından bazıları:

 

Doğum Kusurlarının ve Gebelik Komplikasyonlarının Önlenmesi

 

Folik asit ve folat takviyelerinin en yaygın kullanım alanlarından biri, özellikle spina bifida ve anensefali gibi doğum sırasında yaşanan nöral tüp kusurlarının önlenmesidir. 

 

Maternal folat durumu, nöral tüp defekt riskini tahmin etmekte kullanılır. Bu durum, hamile kalan veya hamile kalabilecek kadınlar için folik asit takviyesi ile ilgili ulusal halk sağlığı politikalarına yol açmıştır.

 

Örneğin, ulusal hastalık önleme uzmanlarından oluşan bağımsız bir panel olan Amerika Birleşik Devletleri Önleyici Hizmetler Görev Gücü, hamile olmayı planlayan veya hamile kalma ihtimali olan tüm kadınların, hamilelik sürecinden en az 1 ay önce besin takviyesi kullanmaya başlayıp hamileliğin ilk 2-3 ayı boyunca günlük 400-800 mcg folik asit içeren hamilelik takviyesi kullanmaya devam etmesini önerir.

 

Folat Eksikliğinin Tedavisi

 

Folat eksikliği, yeterince folat bakımından zengin besin tüketilmemesi, cerrahi nedenler, hamilelik, alkolizm ve malabsorptif hastalıklar da dahil olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir 

 

Folat eksikliği, megaloblastic anemi, doğum kusurları, zihinsel bozukluklar, bağışıklık fonksiyon bozukluğu ve depresyon dahil olmak üzere ciddi yan etkilere neden olabilir.

 

Folik asit ve folat içeren besin takviyeleri folat eksikliğinin tedavisinde kullanılır.

 

Beyin Sağlığını Geliştirir

 

Araştırmalar, kandaki düşük oflat seviyesinin beyin fonksiyonunu zayıflattığını ve demans riskini artırdığını keşfetmiştir. Normalden az folat seviyelerinin ileri yaştaki yetişkinlerde zihinsel bozukluğa yol açabileceği düşünülmektedir.

 

Araştırmalar, folik asit içeren besin takviyelerinin zihinsel bozukluğa sahip kişilerde beyin fonksiyonlarını iyileştirebileceğini ve Alzheimer hastalığının tedavisine yardımcı olabileceğini göstermiştir.

 Folik Asit

2019'da hafif bilişsel bozukluğu (MCI) olan 180 yetişkinde yapılan bir çalışmaya göre, 2 yıl boyunca günde 400 mcg folik asit kullanmanın, sözel IQ ve Alzheimer hastalığının gelişiminde ve ilerlemesinde rol oynayan bazı proteinlerin kan seviyelerini azalttığı ve beyin fonksiyonlarını önlemlerini önemli ölçüde iyileştirdiğini keşfetmiştir.

 

Yeni tanı konulmuş 121 Alzheimer hastalığı olan ve donepezil ilacı ile tedavi edilen kişi ile yapılan bir araştırmada, 6 ay boyunca günde 1.250 mcg folik asit kullanan kişilerin, sadece donepezil alanlara kıyasla bilişsel yetkinliklerinin iyileştiği ve iltihaplanma belirtilerinin azaldığı keşfedilmiştir. 

 

Ruh ve Sinir Hastalıklarının Tedavisinde Yardımcı Rol Oynar

 

Depresyonu olan kişilerin, depresyonu olmayan kişilere kıyasla daha düşük folat kan seviyelerine sahip olduğu gösterilmiştir.

 

Araştırmalar antidepresan ilaçların folik asit ve folat içeren besin takviyeleri ile birlikte kullanıldığında depresif semptomları azaltabileceğini keşfetmiştir.

 

Sistematik bir incelemeye göre, folik asit ve metilfolat gibi folat bazlı takviyelerle yapılan tedaviler, antidepresan ilaç tedavileri ile birlikte yürütüldüğünde, sadece antidepresan ilaç tedavisine kıyasla depresif semptomlarda önemli ölçüde daha fazla azalmaya yol açtığı gözlemlenmiştir.

 

Ayrıca, 7 araştırmayı gözden geçiren bir çalışma, şizofreni teşhisi konulmuş kişilerinde antipsikotik ilaçların yanı sıra folat bazlı takviyelerle yürütülen tedavilerin, sadece antipsikotik ilaçlarla yürütülen tedavilere kıyasla daha az olumsuz semptomlar ile karşılaşılmasına neden olduğunu buldu.

 

Kalp Hastalığına Neden Olan Faktörleri Azaltır

 

Folat bazlı besin takviyelerini kullanmak, kalp sağlığını geliştirir ve kalp hastalığına yola açan faktörleri azaltmaya yardımcı olur.

 

Amino asit homosistein seviyelerinin yükselmesi, kalp hastalığına yakalanma riskinin artması ile bağlantılıdır. Kandaki homosistein düzeyleri hem beslenme hem de genetik faktörler tarafından belirlenir.

 

Folat homosistein metabolizmasında önemli bir rol oynar ve folat seviyelerinin düşük olması hiperhomomo sisteinemi olarak bilinen, homosistein kanda yüksek seviyede bulunması ile ortaya çıkan hastalığın tedavisinde katkıda bulunabilir.

 

Araştırmalar folik asit içeren besin takviyelerini kullanmanın homosistein seviyelerini ve kalp hastalığı riskini azaltabileceğini göstermiştir.

 

Örneğin, 30 araştırmaya ve 80.000'den fazla kişiyi içeren bir incelemeye göre, folik asit içeren besin takviyesi kullanan kişilerin genel kalp hastalığı riskinde %4 ve inme riskinde %10 azalma gözlemlenmiştir.

 

Ayrıca, folik asit takviyeleri, başka bir kalp rahatsızlığı risk faktörü olan yüksek tansiyon için de yararlıdır.

 Folik Asit

Ek olarak, folik asit içeren besin takviyelerinin kan akışını geliştirerek kalp sağlığına katkı sağladığı gözlemlenmiştir.

 

Diğer Potansiyel Faydaları

 

Folik asit takviyelerinin aşağıdaki faydaları da sağladığı düşünülmektedir.

- Diyabet: Folat bazlı takviyeler kan şekeri kontrolünü iyileştirmeye, insülin direncini azaltmaya ve diyabet hastası kişilerde kardiyovasküler işlevi artırmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, bu takviyeler, nöropati de dahil olmak üzere diyabetik komplikasyonları azaltmaya yardımcı olabilir.

Nutraxin Folic Acid 400 Mcg 100 Tablet
Venatura İnositol Ve Folik Asit (Metilfolat) 20 Saşe
Nature's Bounty Folic Acid 400 mcg 100 Tablet

- Doğurganlık: Ek folat tüketiminin(günde 800 mcg'den fazla olması, asiste üreme teknolojileri sürecindeki kadınlarda canlı doğum oranlarının artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Ayrıca, folat oosit (yumurta) kalitesinin yüksek olmasi için gereklidir.

- Enflamasyon: Folik asit ve folat içeren besin takviyelerinin, polikistik over sendromu (PKOS) hastaları ve epilepsili çocuklar da dahil olmak üzere farklı kişilerde C-reaktif protein (CRP) dahil olmak üzere enflamatuar belirtilerini azalttığı gözlemlenmiştir.

- İlaç yan etkilerinin azaltılması: Folat bazlı besin takviyeleri, romatoid artrit ve sedef gibi hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bir immünsüpresan ilaç olan metotreksat da dahil olmak üzere bazı ilaçların kullanımı ile ortaya çıkan yan etkilerin sıklığını azaltmaya yardımcı olabilir.

- Böbrek hastalığı: Hiperhomolinemi kronik böbrek hastalığı olan kişilerin %80'inde böbrek fonksiyonlarında bozulma nedeniyle görülebilen bir hastalıktır. Folik asit takviyesi, bu kişilerde homosistein seviyelerini düşürmeye ve kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

 

Folat Durumunu Etkileyen Genetik Polimorfizmler

 

Bazı kişiler genetik nedenlerden dolayı folatı farklı şekilde metabolize ederler. Metilennetetrahydrofolate reductase (MTHFR) gibi folat metabolize edici enzimlerdeki genetik polimorfizmler, vücuttaki folat seviyelerini değiştirerek sağlığı etkileyebilir.

 

Bu durumun en yaygın varyanlarından biri C677T’dir. Bu varyanta sahip insanlarda enzim aktivitesi daha düşüktür. Bu nedenle, kalp hastalığı riskini artırabilecek yüksek homosistein seviyelerine sahip olabilirler.

 

Ciddi MTHFR eksikliği olan kişiler folatın biyolojik olarak aktif formu olan 5-metiltetrahidrofolat’ı üretemezler ve kanlarındaki folat değerleri son derece düşük olabilir.

 

C677T'ye ek olarak, folat metabolizmasını etkileyen MTRR A66G, MTHFR A1298C, MTR A2756G ve FOLH1 T484C gibi birçok başka varyant vardır.

 

Ayrıca, bu varyantlar doğum kusurları, migren, depresyon, düşük, anksiyete ve bazı kanser türlerinin riskini artırabilir.

 

Folat metabolizmasını etkileyen genetik varyantların görülme sıklığı etnik kökene ve coğrafi konuma bağlı olarak değişiklik gösterir. Örneğin, C677T mutasyonu Amerikan yerlilerinde, Meksika Mestizo ve Çin Han popülasyonlarında daha yaygındır.

 

Bu kondisyonun önerilen tedavi yöntemi genelde biyolojik olarak aktif 5-metiltetrahidrofolat ve diğer B vitaminleri içeren besin takviyelerini kullanmaktır. Bununla birlikte, tedavinin kişiselleştirilmesi oldukça önemlidir.

 

MTHFR gibi folat metabolizmasını etkileyen genetik mutasyonlar için test yaptırmak istiyorsanız, doktorunuza danışın.

 

Hamileler İçin Folik Asit

 

Folat fetal büyüme ve gelişmede önemli roller oynar. Folat, hücresel bölünme ve doku büyümesi için gereklidir. Bu nedenle, hem hamilelik öncesi hem de hamilelik sırasında optimal folat seviyelerine sahip olmak oldukça önemlidir.

 

1990'lardan bu yana, un gibi temel gıdalar, folik asit ile tahkim ediliyor. Bu durumun dayanağı, çocuklarında nöral tüp defekti riskini düşük folat seviyelerine bağlayan araştırma sonuçlarıdır.

 

Tahkimat programlarında ve gebelik öncesi veya sırasında kullanılan folik asit içeren besin takviyelerinin spina bifida ve anensefali de dâhil olmak üzere nöral tüp defektlerinin riskini önemli ölçüde azalttığı kanıtlanmıştır.

 

Doğum kusurlarına karşı koruyucu etkiye sahip olmanın yanı sıra, hamilelik sırasında folik asit kullanmak çocuklarda zihinsel gelişimi arıtabilir, beyin fonksiyonlarını iyileştirebilir ve otizm spektrum bozukluklarına karşı koruyabilir.

 

Bununla birlikte, diğer araştırmalar, yüksek folik asit kullanımının ve kan dolaşımındaki yüksek düzeyde metabolize edilmemiş folik asidin nörokaraknitif gelişim üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceği ve otizm riskini artırabileceği sonucuna varmıştır. 

 Folik Asit

Folat anne sağlığı için de önemlidir ve folik asit ile takviyenin preeklampsi gibi gebeliğe bağlı komplikasyon riskini azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca, gebelik sırasında yüksek folat seviyelerine sahip olmanın preterm doğum riskini önemli ölçüde azalttığı gözlemlenmiştir.

 

 Hamilelik sırasında tavsiye edilen günlük tüketim miktarı 600 mcg DFE’dir.

 

Folatın gebelik sırasındaki önemi ve birçok hamilenin günlük tavsiye edilen tüketim miktarına ulaşmakta çektiği zorluklar göz önüne alındığında, hamile kalmayı planlayan veya hamile olma ihtimali olan tüm kadınların, hamilelikten en az 1 ay önce günlük 400 ila 800 mcg folat tüketmeye başlaması ve besin takviyelerine hamileliklerinin ilk 3 ayı boyunca devam etmesi önemlidir.

 

Folik asit takviyeleri gebeliğin ilk birkaç ayında daha önemli olsalar da, bazı araştırmalara göre gebelik sırasında folik asit kullanmaya devam etmenin hem annenin hem de göbek kordonunun kanında folat seviyelerinin artmasına yardımcı olabileceğini göstermektedir. 

 

Ayrıca, folat içeren besin takviyeleri, genellikle gebeliğin son aylarında ortaya çıkan homosistein seviyelerindeki artışı önleyebilir. Ancak, bunun hamilelik sonuçları veya çocuk sağlığı için yararlı olup olmadığı henüz bilinmemektedir. 

 

Folik asit kullanımının kanda yüksek düzeyde metabolize edilmemiş folik asit değerlerine yol açabileceğinden birçok uzman hamile kadınların folik asit yerine folatın biyolojik olarak aktif formu olan 5-metiltetrahidrofolat almasını önermektedir. 

 

Yüksek folik asit alımının aksine, yüksek miktarda 5-metiltetrahidrofolat alımı kandaki metabolize edilmemiş folik asit değerlerinin yükselmesine yol açmaz. Ayrıca, çalışmalar 5-metiltetrahidrofosatın kırmızı kan hücresi folat konsantrasyonlarını artırmada daha etkili olduğunu göstermiştir.

 

Dahası, folat metabolizmasını etkileyen yaygın genetik polimorfizmleri olan kadınlar, folik asit kullanımına kıyasla 5-metiltetrahidrofolat bileşenine karşı daha iyi yanıt verirler.

 

Yan Etkiler Ve Dikkat Edilmesi Gereken Bazı Hususlar

 

Gıdalarda doğal olarak meydana gelen folat ve 5-metiltetrahidrofolat gibi biyolojik olarak aktif folat formlarının aksine, yüksek dozda folik asit almak olumsuz yan etkilere yol açabilir.

 

Metabolize Edilmemiş Folik Asit Otizm ve Nörokognitif Gelişim Riskini Artırabilir

 

Metabolizmadaki farklılıklar sebebi ile, tahkim edilmiş gıdalar veya folik asit içeren gıda takviyeleri yolu ile elde edilmiş folat, kandaki metabolize edilmemiş folik asit seviyelerini yükseltebilir.

 Folik Asit

Folat bakımından zengin yiyecekleri tüketmek veya 5-metiltetrahidrofolat gibi doğal folat formlarını kullanmak, kandaki folik asit düzeyinin artması ile sonuçlanmaz.

 

Bazı araştırmalar yüksek folik asit seviyelerini otizm riskinin azalması ve zihinsel yetkinliğin iyileşmesi ile ilişkilendirmiş olsa da, diğer araştırmalar kanda yüksek düzeyde şekersiz folik asit bulunmasının otizm ve nörokognitif gelişim üzerindeki olumsuz etkileri olduğunu savunmaktadır.

 

200 anne ile yakın zamanda yapılan bir araştırma, gebeliğin 14 haftasında kanlarında daha fazla folat bulunan annelerin çocuklarının otizm spektrum bozukluğuna sahip olma riskinin daha yüksek olduğunu keşfetmiştir.

 

Araştırmacılar, otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuğu olan annelerin büyük bir kısmında metabolize edilmemiş folik asit tespit etti. 

 

Bu, hamileliğin 14. haftasında folik asit içeren besin takviyesi kullanmanın çocukları otizm spektrum bozukluğuna sahip olan annelerde daha yaygın olduğunu göstermektedir.

 

Günde 400 mcg'den az miktarda folik asit alan insanların kanında metabolize edilmemiş folik asidin bulunma olasılığının düşük olduğu hususu es geçilmemelidir.

 

Diğer araştırmalar, hamilelik sırasında yüksek düzeyde metabolize edilmemiş folik asitin çocuklarda nörokognitif gelişim üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceğini göstermiştir.

 

Bulgular gebelikte yüksek dozda folik asit almanın riskleri olabileceğini işaret etse de, bu bulguları doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

 

Yüksek Dozajda Folik Asit Tüketmek B12 Eksikliğini Maskeleyebilir

 

Yüksek dozda folik asit tüketmenin bir başka riski, yüksek dozda sentetik folik asit almanın B12 vitamini eksikliğini maskeleyebileceğidir.

 

Bunun nedeni, yüksek dozlarda folik asit almanın, şiddetli B12 eksikliği ile görülen büyük, anormal, az gelişmiş kırmızı kan hücrelerinin üretimi ile karakterize bir durum olan megaloblastic anemiyi düzeltebilmesidir.

 

Ancak folik asit takviyeleri B12 eksikliği ile oluşan nörolojik hasarı düzeltmez. Bu nedenle, B12 eksikliği, potansiyel olarak geri dönüşü olmayan nörolojik semptomlar ortaya çıkana kadar fark edilemeyebilir.

Yüksek Dozda Folik Asit Tüketiminin Diğer Potansiyel Riskleri

 

Yukarıda listelenen potansiyel yan etkilerin yanı sıra, yüksek dozda folik asit almakla ilgili birkaç risk daha vardır:

 

Kanser Riski: 10 araştırma gözden geçirerek oluşturulan bir çalışmaya göre, prostat kanseri, folik asit takviyesi kullanan kişilerde, kontrol gruplarına kıyasla önemli oranda daha yaygın görülür.

 

İleri Yaştaki Yetişkinlerde Bunama: Çalışmalar, yüksek dozdaki folik asit takviyelerinin, düşük B12 vitamini seviyesine sahip yaşlı kişilerde zihinsel gerileyişi hızlandırabileceğini gösterilmiştir.

 

Bağışıklık Sistemi Fonksiyonu: Birden fazla araştırma, yüksek dozdaki folik asit takviyelerinin, doğal öldürücü (NK) hücreler de dahil olmak üzere koruyucu bağışıklık hücrelerinin aktivitesini azaltarak bağışıklık fonksiyonunu baskıleyebileceğini ve metabolize edilmemiş folik asit varlığının doğal öldürücü hücre aktivitesini azaltabileceğini göstermiştir.

 

Çoğu kişinin yeterli düzeyde folat tükettiğini ve folat içeren besin takviyelerini kullanmanın herkes için uygun olmadığını belirtmek önemlidir.

 

Örneğin, ortalama olarak, yetişkin erkekler günde 602 mcg DFE ve yetişkin kadınlar günde 455 mcg DFE tüketerek sadece gıda yoluyla 400 mcg DFE’lik alım gereksinimini aşabilirler.

 Folik Asit

Çocukların ve gençlerin çoğu, günlük Önerilen folat tüketim miktarlarını da aşarlar.

2-19 yaş arası çocuklar ve ergenler için günlük önerilen tüketim miktarı ortalama 417-547 mcg’dir

 

Dozaj ve Kullanım 

 

Yukarıda belirtildiği gibi, folik asit için günlük önerilen tüketim miktarı yetişkinler için günde 400 mcg DFE, hamile kadınlar için 600 mcg DFE ve emziren kadınlar için 500 mcg DFE'dir.

 

Bu ihtiyaçlar diyet yoluyla karşılanabilse de, takviye kullanmak, hamile kadınlar ve yaşlı yetişkinler de dahil olmak üzere eksiklik riski taşıyan birçok insan için folat ihtiyaçlarını karşılamanın uygun bir yoludur.

 

Folat ve folik asit birçok farklı formda bulunabilir ve yaygın olarak multivitaminler ve B-kompleks vitaminler gibi besin takviyelerine eklenir. Dozajı genelde değişkendir, ancak çoğu takviye yaklaşık 680-1.360 mcg DFE (400-800 mcg folik asit) içerir.

 

Tolere edilebilir bir üst alım seviyesi (UL), yani olumsuz etkilere neden olma olasılığı en yüksek günlük doz, sentetik folat formları için ayarlanmıştır.

 

Bunun nedeni, gıdalardan yüksek folat alımının bilinen olumsuz etkilerin olmamasıdır. Bu nedenle üst alım seviyesi (UL) mcg DFE'de değil mcg'dedir.

 

Takviyelerde ve tahkim edilmiş gıdalarda sentetik folat için üst alım seviyesi (UL) aşağıdaki gibidir.

 

Araştırmalar, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çoğu çocuğun diyet yoluyla yeterli folat alımına sahip olduğunu ve folik asit içeren besin takviyelerini kullanan 1-13 yaş arası çocukların %33-66'sının tahkim edilmiş gıdalardan ve besin takviyelerinden fazla folat alımı nedeniyle yaş grubu için üst alım seviyelerini aştığını göstermiştir.

 

Uygunluğu ve güvenliği belirlemek için çocuğunuza folik asit takviyesi vermeden önce çocuk doktoruna danışmanız önemlidir.

İnofolic Combi Yumuşak Jelatin 20 Kapsül
İnofolic 20 Kapsül
Folic Trio 90 Tablet Kalsiyum Takviyesi

 

Bununla birlikte, günde 1.000 mcg'nin altındaki folat tüketimi yetişkinlerin çoğu için güvenlidir.

 

Folik asit aç karnına alındığında yaklaşık %100, yiyeceklerle alındığında %85 biyo yararlanılabilirdir. 5-metiltetrahidrofolat da benzer biyoyararlanıma sahiptir. Aç veya tok karnına folat kullanabilirsiniz.

 

Doz Aşımı

 

Folatın gıda formları için bulunan bir üst limit olmasa da, belirlenen 1.000 mcg üst sınırın üzerinde sentetik folat tüketildiğinde olumsuz etkiler oluşabilir.

 

Doktorunuz belirli durumlarda size daha yüksek folat dozları tüketmenizi tavsiye edebilir. Ancak tıbbı gözetim olmadan tavsiye edilen üst limitten daha fazla folat tüketmemelisiniz.

 

Bir araştırmaya göre, kasıtlı olarak aşırı folik asit tüketilmesi ölüm riskini artırıcı etkiye sahip olabilir.

 

Bununla birlikte, folat suda çözünür bir vitamindir ve vücuttan kolayca atıldığı için toksisite nadirdir. Yine de, tıbbi gözetim altında olmadıkça yüksek doz folat takviyelerinden kaçınılmalıdır.

 

Etkileşim

 

Folat içeren besin takviyeleri bazı reçeteli ilaçlarla etkileşime girebilir.

 

Metotreksat: Metotreksat, bazı kanser türlerini ve otoimmün hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır.

 

Epilepsi ilaçları. Folik asit Dilantin, Carbatrol ve Depacon gibi antiepileptik ilaçlara etkileşime girebilir.

 

Sulfasalazine: Sulfasalazin ülseratif kolit tedavisinde kullanılır.

 Folik Asit

Eğer yukarıda belirtilen ilaçlardan birini kullanıyorsanız, folik asidi içeren besin takviyelerini kullanmaya başlamadan önde doktorunuza danışın.

 

Folik asit yerine 5-metiltetrahidrofolat kullanmak metotreksat da dâhil olmak üzere bazı ilaçlarla potansiyel etkileşimleri azaltabileceği belirtilmelidir.

 

Depolama

 

Folat içeren besin takviyelerini soğuk ve kuru ortamlarda saklayın. Takviyeleri nemli ortamdan uzak tutun.

 

Folat İçeren Besin Takviyelerini Kim Kullanmalı?

 

Folat takviyelerinin, hamile kadınlar, folat metabolizmasını etkileyen genetik polimorfizmleri olan kişiler, bakımevlerindeki yaşlı yetişkinler ve folat eksikliği riski daha yüksek olan düşük sosyoekonomik statüye sahip kişiler de dâhil olmak üzere belirli kesimler için özellikle önemli olduğu gösterilmiştir.



 

Ergenlik çağındaki kızlar da folat eksikliğine karşı risk grubunda olabilir. 14-18 yaş arası kızların %19’u günlük tavsiye edilen folat tüketim miktarını karşılamıyor. 

 

Folat eksikliğini önlemek için bağırsak reseksiyonları geçirmiş veya besin malabsorbsiyonuna neden olan hastalıklara sahip olan kişilere de besin takviyesi kullanmaları tavsiye edilir.

 

1 yaşın altındaki bebeklere folat takviyesi yapılmamalıdır. Bebeklerin tek folat kaynağı anne sütü, formül ve gıda olmalıdır. Doktorunuz size besin takviyesi kullanmanızı tavsiye etmediği sürece bebeğinize folat takviyesi kullandırmaktan kaçının.

 

Alternatifleri

 

Folatin birçok farklı çeşidi vardır. Bununla birlikte, folik asit, folinik asit ve metiltetrahidrofolat besin takviyelerinde en yaygın kullanılan folat çeşitleridir.

 

Folik asit, gıdalarda bulunan ve klinik ortamda yaygın olarak lökozin adı ile bilinen doğal olarak oluşan bir folat türüdür. Lökozin, folat eksikliğinin neden olduğu belirli kanser türlerini ve megaloblastik anemiyi tedavi etmek için kullanılan metotreksat ilacının zararlı yan etkilerini önlemek için kullanılır.

 

Folinik asit, kandaki folat seviyelerini yükseltme bakımından daha etkili olduğu için folik asitten daha üstündür.

 

Bazı araştırmalar, 5-metiltetrahidrofosatın diğer sentetik folat formlarına kıyasla üstün emilebilirliğe sahip olduğunu göstermiştir. 

 

Ayrıca, 5-metiltetrahidrofolat daha az ilaçla etkileşime girer, B12 eksikliğini maskeleme olasılığı daha düşüktür ve MTHFR gibi genetik polimorfizm sahibi kişiler tarafından daha kolay tolere edilir.

 

Bu nedenle, birçok uzman folik asit yerine 5-metiltetrahidrofolat kullanmayı önerir.

Kaynak

Blog Son Eklenenler
C Vitamini ve Bağışıklık Sistemi
C Vitamini ve Bağışıklık Sistemi

Sağlıklı Yaşam İpuçları

C vitamini, vücut için hayati öneme sahip bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli bir rol oynar. Bağışıklık sistemi, vücudu hastalıklara karşı koruyan doğal savunma mekanizmasıdır.  C Vitamine dair detaylı bilgi yazımızın devamında...

23.02.2024
Atopik Cilt Nedir?
Atopik Cilt Nedir?

Cilt & Vücut Bakımı

Atopik cilt, genellikle kuruluk, kaşıntı ve kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösteren kronik bir cilt durumudur. Bu durum, cildin doğal bariyerinin zayıflaması sonucu dış etkenlere hassas hale gelmesiyle ortaya çıkar.   Detaylar yazımızın devamında...

23.02.2024
Arjinin Nedir, Ne İşe Yarar?
Arjinin Nedir, Ne İşe Yarar?

Sağlıklı Yaşam İpuçları

Arjinin, vücutta çeşitli önemli işlevleri yerine getiren bir aminoasittir.  Arjinin vücudunuzda ne işe yaradığı, eksikliğinde oluşacak belirtiler ve daha fazlası yazımızın devamında...

18.01.2024
Kışın Vitamin Takviyeleri: Hangi Vitaminleri ve Ne Kadar Almalıyız?
Kışın Vitamin Takviyeleri: Hangi Vitaminleri ve Ne Kadar Almalıyız?

Sağlıklı Yaşam İpuçları

Kışın vitamin takviyeleri, soğuk havalarında etkisiyle hastalanma riskinizi en az düzeye indirebilecek unsurların başında gelmektedir. Peki, hangi vitaminleri ne kadar ve ne oranda almalıyız? Detaylar yazımızın devamında...

18.01.2024
Soğuk Hava Koşullarında Cilt Bakımı: Kış Aylarında Sağlıklı Bir Cilt İçin İpuçları!
Soğuk Hava Koşullarında Cilt Bakımı: Kış Aylarında Sağlıklı Bir Cilt İçin İpuçları!

Cilt & Vücut Bakımı

Kış mevsimi, daha çok rüzgar, daha çok soğuk hava ve bunların etkisiyle düşük nem seviyeleri anlamına geliyor. Tüm bu etkilerle birlikte cilt sağlığı da olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Cildinizi soğuk havada koruyacak bakım önerileri yazımızın devamında...

18.01.2024
Kuru Havada Nemlendirici Kullanımı: Kışın Cildi Nemlendirmenin Önemi!
Kuru Havada Nemlendirici Kullanımı: Kışın Cildi Nemlendirmenin Önemi!

Cilt & Vücut Bakımı

Kış aylarının gelmesiyle birlikte havadaki nem oranının düşmesi, cildin kurumasına ve tahriş olmasına neden olabilir.  Kış aylarında nemlendirici kullanmanın önemi ve püf noktaları yazımızın devamında...

18.01.2024
En Çok Melatonin İçeren Besinler!
En Çok Melatonin İçeren Besinler!

Sağlıklı Yaşam İpuçları

Melatonin, vücudun doğal olarak ürettiği bir hormondur. Uyku düzenini sağlamak gibi bir görevi yerine getirse de aslında birçok konuda faydası bulunuyor. Melatonin ve vücudunuza etkileri üzerine detaylı bilgi yazımızın devamında...

18.01.2024
Makyaj Süngeri Nasıl Kullanılmalı ve Temizlenmeli?
Makyaj Süngeri Nasıl Kullanılmalı ve Temizlenmeli?

Cilt & Vücut Bakımı

Makyaj süngeri makyaj ürünlerini daha kolay ve homojen bir şekilde uygulamak için kullanılan bir araçtır.  Makyaj süngerleri özellikle fondöten pudra allık ve kapatıcı gibi ürünlerin uygulanmasında sıklıkla kullanılır. Bu sebeple üzerinde bakteri ve mikrp birikimi söz konusudur. Cildiniz için makyaj süngeri kullanımı ve temizliği yazımızın devamında...

14.11.2023
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.