Whatsapp Destek
Menü
Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Üye Ol
Sepetim
Probiyotikler Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!
19.06.2021

Probiyotikler Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!

Eskiden vücudumuzdaki bakterilerin 10’a 1 oranı ile vücut hücrelerimizden sayıca üstün olduğu düşünülürdü. Fakat yapılan yeni bir araştırmaya göre bu oran 1’e 1’ daha yakındır.

 

Bu tahminlere göre, içinizde 39 ila 300 trilyon bakteri yaşıyor. Hangi tahmin doğru olursa olsun, vücudumuzdaki bakterilerin sayısı yadsınamaz.

 

Bu bakterilerin çoğu bağırsaklarınızda bulunuyor ve çoğunluğu oldukça zararsız. Hatta bu bakterilerin bazıları yararlıdır ve az sayıdaki bazı bakteriler hastalığa neden olabilir.

 

Doğru bağırsak bakterilerine sahip olmanın sağlığa birçok yararı olduğu düşünülüyor, bu yararlardan bazıları:

- Kilo vermeye yardımcı olur

 

- Sindirimi Geliştirir

 

- Bağışıklık sistemini güçlendirir

 

- Cilt sağlığını geliştirir

 

- Bazı hastalıkların riskini azaltır

 

İnsan sağlığına yararlı bakteri türlerinden biri olan probiyotikler tüketildiklerinde sağlığa fayda sağlarlar.

 

Genellikle bağırsaklarınızı iyi huylu mikroorganizmalarla kolonileştirmeye yardımcı olması için besin takviyesi olarak kullanılırlar.

 

Makalenin geri kalanında probiyotiklerinin sağlığa yararlarını inceledik.

 

Probiyotik Nedir?

 

Probiyotikler, tüketildiklerinde insan sağlığına fayda sağlayan canlı mikroorganizmalardır.

 

Bununla birlikte, bilim adamları genellikle faydaların ne olduğu ve bu faydalara hangi bakteri türlerinin sebep olduğu konusunda hemfikir değildir.

 

Probiyotikler genellikle bakteridir, ancak bazı maya türleri de probiyotik olarak işlev görür. Ayrıca bağırsaktaki virüsler, mantarlar, arkeler ve helmintler de dâhil olmak üzere incelenen başka mikroorganizmalar da vardır.

 Probiyotik

Probiyotikleri besin takviyesi ve bakteriyel fermantasyon yolu ile hazırlanmış yiyeceklerden alabilirsiniz.

 

Yoğurt, kefir, lahana turşusu, tempeh ve kimchi gibi yiyecekler probiyotik açısından zengindir. Probiyotikler, bağırsaklarınızdaki iyi huylu bakterileri beslemeyen karbonhidratlar olan prebiyotiklerle karıştırılmamalıdır.

 

Hem prebiyotik hem de probiyotik içeren ürünler sinbiyotikler olarak adlandırılır. Sinbiyotik ürünler genellikle tek bir besin takviyesinde iyi huylu bakterileri ve bakterilerin tükettiği bazı besin kaynaklarını (prebiyotikler) birleştirir.

 

En yaygın probiyotik bakterileri Lactobacillus ve Bifidobacteria'dır. Diğer yaygın türler Sakkaromyces, Streptococcus, Enterococcus, Escherichia ve Bacillus'tür.

 

Her cins, farklı türlerden oluşur ve her türün birçok alt türü vardır. Etiketlerde, spesifik suşlar, türler, varsa alt türler, harf numarası ve suş kodu göreceksiniz. Bu bilgiler probiyotikleri tanımanıza yardımcı olabilir.

 

Farklı probiyotikler farklı sağlık koşullarını tedavi etmek için keşfedilmiştir. Bu nedenle, doğru probiyotiği veya doğru probiyotikleri seçmek oldukça önemlidir.

 

Geniş spektrumlu probiyotikler veya çoklu probiyotikler olarak bilinen bazı besin takviyeleri, farklı probiyotik türlerini aynı üründe birleştirir.

 

Şimdiye kadar ortaya çıkan bulgular umut verici olsalar da, probiyotiklerin sağlığa yararları hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bazı araştırmacılar probiyotiklerin olumsuz etkileri olabileceğinden şüpheleniyorlar ve probiyotik içeren ürünlere regülasyon yapılması çağrısında bulunuyorlar.

 

Özetle: Probiyotikler, birçok farklı türü olan ve yeterli miktarda tüketildiğinde sağlığa yararı olan canlı mikroorganizmalardır. Probiyotikleri yiyeceklerden veya besin takviyelerinden elde edebilirsiniz.

 

Bağırsaklarınız İçin Mikroorganizmaların Önemi

 

Bağırsaklarımızdaki mikroorganizma topluluğuna bağırsak florası, bağırsak mikrobiyotası veya bağırsak mikrobiyomu denir.

 

Bağırsak mikrobiyotası bakteriler, virüsler, mantarlar, arkea ve helmintlerden oluşur, bakteriler mikrobiyotanın büyük çoğunluğunu oluşturur. Bağırsaklarınız 300 ila 500 bakteri türünden oluşan karmaşık bir ekosisteme ev sahipliği yapmaktadır.

 

Bağırsak florasının çoğu, sindirim sisteminin son kısmı olan kolonda veya kalın bağırsakta bulunur.

 

Şaşırtıcı bir şekilde, bağırsak florasının metabolik aktiviteleri bir organa benzerlik gösterir. Bu nedenle, bazı bilim adamları bağırsak florasını "unutulmuş organ" olarak adlandırırlar.

 Probiyotik

Bağırsak floranız birçok önemli sağlık fonksiyonunu yerine getirir. Örneğin, bağırsak florası K ve B vitaminlerinin yanı sıra birçok başka vitamin de üretir.

 

Ayrıca, bağırsak florası, lifleri bağırsak duvarınızı besleyen ve birçok metabolik işlevi yerine getiren bütirat, propiyonat ve asetat gibi kısa zincirli yağlara dönüştürür.

Bu yağlar aynı zamanda bağışıklık sistemini uyarır ve bağırsak duvarını güçlendirir. Bu, istenmeyen maddelerin vücudunuza girmesini ve bağışıklık tepkisini kışkırtmasını önlemeye yardımcı olabilir.

 

Bağırsak floranız diyetinize oldukça duyarlıdır ve araştırmalar dengesiz bağırsak florasının birçok hastalığa yol açabileceğini göstermektedir.

 

Obezite, tip 2 diyabet, metabolik sendrom, kalp hastalığı, kolorektal kanser, Alzheimer ve gibi hastalıklar bağırsak florasındaki dengesizlikten dolayı ortaya çıkabilir.

 

Probiyotikler ve prebiyotik lifler bu dengeyi düzeltmeye yardımcı olarak "unutulmuş organınızın" en iyi şekilde çalışmasını sağlayabilir.

 

Özetle: Yüzlerce mikroorganizma türünden oluşan bağırsak florası vücutta çok sayıda önemli işlevi yerine getirir.

 

Probiyotiklerin Sindirim Sağlığına Etkileri

 

Probiyotiklerin sindirim sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen birçok araştırma vardır. 

 

Bulgulara göre probiyotik içeren besin takviyeleri antibiyotik kullanımı ile bağdaştırılan ishali tedavi etmeye yardımcı olabilir.

 

Uzun süre boyunca antibiyotik kullanan hastalar, genellikle enfeksiyon ortadan kalktıktan uzun süre sonra bile ishal şikayeti ile karşı karşıya kalabilirler.

 

Bunun nedeni antibiyotiklerin bağırsaktaki bakterilerin bir kısmını öldürmesidir. Bu nedenle, bağırsaktaki denge bozulur ve zararlı bakteriler çoğalır.

 

Ayrıca, probiyotikler yaygın bir sindirim sistemi hastalığı olan ve gaz, şişkinlik, kabızlık, ishal gibi etkilere yol açan İrritabl bağırsak sendromunun (IBS) tedavisinde de olumlu bir etkiye sahip olabilir. 

 

Probiyotik içeren besin takviyelerinin irritabl bağırsak sendromu (IBS) tedavisi üzerindeki etkisini ele alan araştırmaların ulaştığı bulgular karşışıktır. 7 araştırma probiyotiklerin irritabl bağırsak sendromunun tedavisinde etkili olduğu sonucuna ulaşırken diğer 4 araştırma bir etki saptayamadı.

 

Araştırmalar, 8 haftadan uzun bir süre kullanılan çok suşlu probiyotik takviyelerinin, irritabl bağırsak sendromunun çoğu semptomu üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.

 

Bununla birlikte, probiyotiklerin irritabl bağırsak sendromu üzerindeki etkisi hakkında hala birçok konu bilinmemektedir. Aşağıdaki gibi sorular henüz yanıtlanmadı:

- Hangi irritabl bağırsak sendromunu semptomları probiyotiklerle iyileşir?

 

- Hangi probiyotikler veya probiyotik karışımları tedavide etkilidir?

 

- Probiyotik tedavilerin dozajları ve süreleri ne olmalıdır?

 

- Farklı irritabl bağırsak sendromu türlerini tedavi ederken farklı probiyotikleri kullanmak gerekir mi?

 

Günümüze kadar ortaya çıkan bulgular umut verici olsa da, doktorların probiyotik içeren besin takviyelerini irritabl bağırsak sendromunu tedavi etmek için reçete edebilmeleri için daha geniş kapsamlı araştırmalara ihtiyaç var.

 

Ayrıca, bazı çalışmalar Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi enflamatuar bağırsak hastalıklarına karşı probiyotik takviyesinin yararlarına dikkat çekmektedir. Yine de araştırmacılar, tedavinin etkili olduğu doğrulmadan önce daha geniş kapsamlı araştırmalara ihtiyaç olduğunu söylüyor.

 

Ek olarak, probiyotikler ülser ve mide kanserinin ana sebeplerinden biri olan Helicobacter pylori enfeksiyonları ile savaşmaya yardımcı olabilir.

 

Şu anda yenemiyor gibi göründüğünüz sindirim sorunlarınız varsa, probiyotik takviyelerini kullanmayı düşünebilirsiniz. Ancak, tedaviye başlamadan önce doktorunuza danıştığınızdan emin olun.

 

Özetle: Probiyotikler antibiyotik kaynaklı ishal ve irritabl bağırsak sendromu gibi birçok sindirim sistemi hastalığına karşı etkili olabilir.

 

Probiyotiklerin Kilo Kaybi Üzerindeki Etkisi

 

Bazı araştırmalar, obezitesi olan kişilerin zayıf kişilere kıyasla farklı bağırsak bakterilerine sahip olduğunu göstermektedir.

 

Araştırmalar hem bebeklerde hem de yetişkinlerde bağırsak mikropları ile obezite arasında bir bağlantı olduğunu göstermenin yanı sıra bağırsaktaki mikrobiyal değişikliklerin yetişkinlerde obezite gelişiminde bir faktör olduğunu göstermektedir.

 

Bu nedenle, birçok bilim adamı bağırsak bakterilerinin vücut ağırlığınızı belirlemede önemli rol oynadığına inanmaktadır.

 

Bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, bazı probiyotik suşların kilo kaybına yardımcı olduğu düşünülmektedir.

 Probiyotik

Bununla birlikte, araştırmacılar konu hakkında hala birçok soru işareti olduğunu belirtiyorlar ve sonuca varmadan önce daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söylüyorlar.

 

Konu hakkındaki bazı bilinmeyenler:

- Tedavide kullanılacak probiyotiklerin spesifik suşları

 

- Tedavinin dozajı ve süresi

 

- Tedavinin uzun vadeli etkileri

 

- Yaş, cinsiyet, sağlık koşulları ve yaşam tarzının tedavi ile etkileşimi

 

Merkezi obezite hastası 210 kişi ile 12 hafta boyunca yapılan bir araştırmada, probiyotik Lactobacillus gasseri'yi günlük olarak tüketen katılımcılar göbek yağlarının ortalama % 8,5'ini kaybettiler.

 

Katılımcılar probiyotiği kullanmayı bıraktıklarında, 4 hafta içinde göbek bölgelerindeki yağı geri kazandılar.

 

Daha fazla araştırmaya ihtiyaç olmasına rağmen, mevcut bulgular Lactobacillus rhamnosus ve Bifidobacterium lactis'in kilo kaybına ve obeziteyi önlemeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.

 

Özetle: Daha fazla araştırma gerekli olsa da, bazı bulgular bazı probiyotik suşların kilo kaybına yardımcı olabileceğini göstermektedir.

 

Psikobiyotiklerin Yükselişi

 

Son on yılda, araştırmalar bağırsak ve beynin bağırsak-beyin ekseni adı verilen bir sistemde bağlantılı olduğunu göstermiştir. Bu eksen, sindirimi yöneten vücudun merkezi ve enterik sinir sistemlerini bağlar.

 

Bazı araştırmalar, bağırsaktaki mikropların beyninizi bu eksen üzerinden etkileyebileceğini göstermektedir. Bu bakteriler "psikobiyotikler" adı verilen gelişmekte olan bir alanın parçasıdır.

 

Araştırmalar psikobiyotiklerin otizm, Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi bilişsel ve nörolojik bozuklukların tedavisine yardımcı olabileceğini göstermektedir.

 

Bunların hangi mikroplar olduğu ve beyinle nasıl etkileşime girdiği alandaki birçok güncel araştırmanın konusudur.

 

Araştırmacıların bazıları, insanların bir kısmı için, COVID-19 pandemisi ile ortaya çıkan bazı ruhsal hastalıklar, yalnızlık ve keder gibi problemlerin tedavisinde bazı probiyotik suşları ile tedavi görmenin psikotrop ilaçları kullanmaya tercih edilebileceğini öne sürmektedir.

 

Özetle: Şimdiye kadar yapılan araştırmalardan ortaya çıkan bulgulara göre, psikobiyotikler olarak bilinen bağırsak bakterileri otizm, alzheimer ve parkinson gibi bazı hastalıkların tedavisinde yardımcı olabilir.

 

Probiyotiklerin Diğer Faydaları

 

Probiyotiklerin diğer faydaları aşağıda listelenmiştir:

- İnflamasyon: Probiyotikler, birçok hastalığın önde gelen sebeplerinden biri olan sistemik iltihabı azaltır.

- Depresyon ve anksiyete: Probiyotik suşları Lactobacillus helveticus ve Bifidobacterium longum'un klinik depresyonu olan kişilerde anksiyete ve depresyon semptomlarını azalttığı gösterilmiştir.

- Kan kolesterolü: Araştırma sonuçlarının tartışmalı olmaya devam etmesine rağmen, çeşitli probiyotiklerin genel kolesterol ve LDL (kötü) kolesterol değerlerini düşürdüğü gösterilmiştir.

- Kan basıncı: Probiyotikler kan basıncında küçük çaplı düşüşlere neden olabilir.

- Bağışıklık Sistemi Fonksiyonları: Birkaç probiyotik suş, bağışıklık fonksiyonunu artırabilir ve enfeksiyon riskini azaltabilir. 

- Cilt sağlığı: Probiyotiklerin akne, rosacea ve egzama gibi cilt bozuklukları için yararlı olabileceğine dair bazı bulgular keşfedilmiştir.

- Yaşlanma karşıtı: Konu hakkındaki araştırmalar son derece sınırlı olsa da, probiyotiklerin hücrelerin kendilerini çoğaltma yeteneğini artırarak ömrü uzatma potansiyeline sahip olduğuna dair bazı bulgular keşfedilmiştir.

 

Yukarıda bahsettiklerimiz probiyotiğin faydalarının sadece bir kısmıdır. Devam etmekte olan araştırmalar probiyotiklerin daha fazla faydası olduğuna işaret ediyor.

 

Özetle: Kilo kaybı, sindirim, nörolojik hastalıklar gibi problemlere etkilerinin yanı sıra, probiyotikler kalp sağlığını iyileştirebilir, bağışıklık sistemini güçlendirebilir, depresyon ve anksiyete bozukluğuna karşı tedavide olumlu etki gösterebilir.

 

Covid-19 ve Probiyotikler

 

Bazı araştırmacılar, bağırsak mikrobiyomunun probiyotik takviyesi ve diyet yoluyla iyileştirilmesinin, koronavirüs SARS-CoV-2 enfeksiyonuna karşı savaşta ve tedavi sürecinde etkili olabileceğini öne sürüyor.

 

COVID-19'un aşırı inflamatuar sitokinler "sitokin fırtınası" yoluyla vücudun bağışıklık sistemine zarar verdiği bilinmektedir. Bu, sağlığın bozulmasına hatta ölüme yol açabilir. 

 

Bağırsak florasının bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve iltihaplanmayla savaştığı bilindiği için, araştırmacılar probiyotik içeren besin takviyelerinin bu "sitokin fırtınasını" engelleyerek veya etkilerini azaltarak hastaların iyileşmesini hızlandırmaya yardımcı olabileceğini düşünüyor. 

 

Ayrıca, COVID-19'u olan kişilerde ishal, bulantı, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık gibi gastrointestinal semptomlar görülebilir.

 

Bazı bilim insanları, probiyotiklerin SARS-CoV-2 patojeninin gastrointestinal hücreleri istila etmek için vücuda girdiği anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) reseptörünü bloke ederek koronavirüsün önlenmesine yardımcı olabileceğini öne sürüyor.

 

COVID-19 ve probiyotikler arasında bulunduğu düşünülen diğer bağlantı "bağırsak-akciğer ekseni" olarak adlandırılır. Bu eksen, insan mikrobiyomunun mikroorganizmaları yoluyla ortaya çıkan bağırsak ve akciğer dokuları arasındaki bir iletişim ve etkileşim sistemidir.

 

Bağırsak florasındaki dengesizliklerin akciğer hastalıkları ve solunum yolu enfeksiyonları gibi hastalıklara yol açabileceği bilinmektedir. Araştırmacılar, bu dengesizliklerin düzeltilmesinin, SARS-CoV-2 gibi patojenlere karşı bağışıklığa yardımcı olabilecek optimum akciğer sağlığını teşvik edebileceğini öne sürmektedir.

 

Diğer araştırmalar, probiyotik içeren besin takviyelerinin kullanımının antiviral aktiviteyi geliştirerek vücudun bağışıklık, akciğer ve antienflamatuar yanıtını iyileştirebileceğini keşfetmiştir.

 

Bu hipotezlerin teorik aşamada olduğunu ve araştırmacıların bu iddiaları doğrulayabilmek için daha fazla kanıta ihtiyaç duyduğunu unutmamak gerekir.

 

Bir araştırma, tüm probiyotik suşların aynı sonuçlara yol açmayacağını öne sürerek dikkatli olunmasını tavsiye ediyor. Ayrıca, probiyotik takviyesinin bağırsak mikrobiyomunun içeriğini COVID-19 ile mücadele edecek kadar değiştirip değiştiremeyeceği sorguluyor.

 

Özetle: Bazı güncel araştırmalar, bağırsak mikrobiyomunun probiyotik takviyesi ve diyet yoluyla iyileştirilmesinin COVID-19'a neden olan SARS-CoV-2 enfeksiyonunun tedavisine yardımcı olabileceğini öne sürmektedir. Bu araştırmalar başlangıç niteliğindedir ve kesin bir sonuca ulaşmadan önce daha fazla veriye ve klinik araştırmaya ihtiyaç vardır.

 

Güvenlik ve Yan Etkileri

 

Probiyotikler çoğu insan için güvenli kabul edilir. Fakat regülasyonların probiyotiklerin arasında farklılık gösterdiğini unutmamak ve ürün seçerken dikkatli olmak gerekir.

 

Probiyotik Seçmek

 

Piyasada mevcut olan yüzlerce probiyotikten birini seçmek zor olabilir. Fakat korkmayın, yalnız değilsiniz.

 

Amerika Birleşik Devletleri'nde, probiyotikler genellikle gıda maddesi, ilaç veya diyet takviyesi olarak satılmaktadır. Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) bunların her birini farklı şekillerde regüle ederken, çoğu gıdanın ve besin takviyesinin piyasaya sürülmeden önce onaylanması gerekmez.

 

Bu yüzden, bazı şirketler ürünlerini probiyotik etiketi ile satıp ürünleri bilimsel olarak kanıtlanmış hiçbir yarara sahip olmasa bile, reklamlarında gerçeği yansıtmayan iddialarda bulunuyorlar.

 

Probiyotiklerle ilgili regülasyonlar dünya çapında büyük ölçüde değişiklik göstermektedir, bu yüzden, diğer ülkelerden çevrimiçi olarak bu ürünleri sipariş etmek risklidir. Yurtdışından regülasyonsuz gıda maddeleri, kozmetik ürünler ve gıda takviyelerini satın almak kolaydır, ancak bu ürünlerin güvenlikleri tescil edilmemiştir.

 

Bağımsız test kuruluşları tarafından güvenlikleri sınanmış ürünleri aramak, yüksek kaliteli ürünlere ulaşmanıza yardımcı olabilir.

 Probiyotik

En iyi seçimi yaptığınızdan emin olmak istiyorsanız, doktorunuza danışabilirsiniz. Doktorunuz size güvenli ve etkili ürünleri önerebilir.

 

Yan Etkileri

 

Probiyotik takviyesinin ilk birkaç gününde gaz ve hafif karın rahatsızlığı gibi sindirimle ilgili yan etkiler yaşayabilirsiniz.

 

Ancak, bedeniniz uyum sağladıktan sonra, sindirim sisteminiz iyileşmeye başlamalıdır.

 

HIV ve AIDS gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklara sahip olan kişilerde probiyotikler tehlikeli enfeksiyonlara yol açabilir.

 

Eğer bir hastalığınız varsa, probiyotik içeren bir besin takviyesi kullanmadan önce doktorunuza danışın.

 

Özet: Probiyotik takviyeleri birkaç günden uzun sürmeyecek sindirim sistemi semptomlarına yol açabilir. Ayrıca, bu besin takviyeleri, bazı hastalıkları daha önce geçirmiş kişiler için tehlikeli olabilir.

 

Araştırmacıların Karşılaştığı Zorluklar

 

Bilim son yirmi yılda probiyotiklerin insan sağlığı hakkındaki etkilerini keşfetmek için önemli adımlar attı. Fakat yine de probiyotikler hakkındaki araştırmalar hala başlangıç döneminde ve bu konu hakkında daha öğrenilecek çok şey var.

 

Birçok araştırma yapılmasına rağmen, araştırmacılar hala bağırsaklarımızda yaşayan tüm bireysel mikrobiyal türleri belirlemeye çalışıyorlar. Mikrobiyal türleri belirlemek, bu canlıların insan sağlığına etkisini tahayyül edebilmek için oldukça önemli.

 

Örneğin, 2019’da araştırmacılar daha önce bilinmeyen yaklaşık 2,000 bağırsak bakterisi türü keşfettiklerini bildirdiler. Bu keşfin, vücudumuzda yaşayan tüm mikropların katagorize edilmesine doğru büyük bir adım olduğu düşünülüyor.

 

Bağırsaklarımızda yaşayan mikroorganizmaları belirledikten sonra, araştırmacıları bekleyen diğer zorluk mikropların çeşitli türlerini, alt türlerini ve suşlarını insan sağlığı üzerindeki etkilerini keşfetmektir. 

 

Binlerce bilimsel araştırma probiyotiklerin birçok sağlık sorununa karşı olumlu etkiye sahip olabileceğini öne sürse de, yapılan araştırmalar birbirleri ile çelişiyor.

 

Bu durumun nedenlerinden biri, probiyotiklerin insan sağlığına etkileri ile alakalı olan verilerin işlenmesi ve analiz edilmesinin dünya çapında değişiklik göstermesidir. Bu durum, yayınlanan verilerin doğru analiz edilmesini zorlaştırıyor.

 

Probiyotikler hakkındaki araştırmaları standardize etmek insan vücudunda ülkeler ve bireyler arasında radikal olarak değişebilen çeşitli mikroorganizmalar olduğu için oldukça zordur.

 

Ayrıca, bakteriyel suşlar sürekli olarak gelişmektedir ve evrim geçirmektedir.

 

Probiyotikleri araştıran bilim insanları, trilyonlarca değişik ve sürekli evrim geçiren mikroorganizmaları kategorize etmek gibi zor bir görevle karşı karşıya.

 

Özetle: Araştırmacılar geniş ve sürekli değişen insan bağırsağındaki tüm mikrobiyotayı tanımlamak gibi zor bir görev ile karşı karşıyalar. Ayrıca, araştırmacıların probiyotiklerin terapötik kullanım alanlarını keşfedebilmek adına, araştırma sonuçlarını standartlaştıracak sistem kurmaları gerekir.

 

Sonuç Olarak

 

Bağırsak sağlığı sadece probiyotik kullanarak geliştirilemez.

 

Günlük diyet ve egzersiz gibi birçok yaşam tarzı faktörü bağırsak sağlığınız için hayli önemlidir.

 

Bununla birlikte, probiyotik takviyeleri sağlık için çeşitli faydalara sahip olabilir. Bu nedenle, bağırsak sağlığınızı iyileştirmek istiyorsanız, probiyotiklere bir şans vermeyi düşünebilirsiniz.

 

Doğru suşları doğru miktarlarda denediğinizden emin olmak ve herhangi bir yan etkiden kaçınmak için tedavinize başlamadan önce doktorunuza danışın.

 

Eğer sahip olduğunuz bir hastalığın probiyotiklerle tedavi edilip edilemeyeceğini merak ediyorsanız, Dünya Gastroenteroloji Örgütü Küresel Yönergeleri ‘ne başvurmak isteyebilirsiniz. Bu yönergede probiyotikleri, hastalıkları ve önerilen dozajları bulabilirsiniz.

Probiyotiklerle başlarken her zaman dikkatli olunması önerilir. Kullanacağınız ürünü iyi seçtiğinizden, tedavinize yavaşça başladığınızdan ve doktorunuza danıştığınızdan emin olun.

Kaynak

Blog Son Eklenenler
C Vitamini ve Bağışıklık Sistemi
C Vitamini ve Bağışıklık Sistemi

Sağlıklı Yaşam İpuçları

C vitamini, vücut için hayati öneme sahip bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli bir rol oynar. Bağışıklık sistemi, vücudu hastalıklara karşı koruyan doğal savunma mekanizmasıdır.  C Vitamine dair detaylı bilgi yazımızın devamında...

23.02.2024
Atopik Cilt Nedir?
Atopik Cilt Nedir?

Cilt & Vücut Bakımı

Atopik cilt, genellikle kuruluk, kaşıntı ve kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösteren kronik bir cilt durumudur. Bu durum, cildin doğal bariyerinin zayıflaması sonucu dış etkenlere hassas hale gelmesiyle ortaya çıkar.   Detaylar yazımızın devamında...

23.02.2024
Arjinin Nedir, Ne İşe Yarar?
Arjinin Nedir, Ne İşe Yarar?

Sağlıklı Yaşam İpuçları

Arjinin, vücutta çeşitli önemli işlevleri yerine getiren bir aminoasittir.  Arjinin vücudunuzda ne işe yaradığı, eksikliğinde oluşacak belirtiler ve daha fazlası yazımızın devamında...

18.01.2024
Kışın Vitamin Takviyeleri: Hangi Vitaminleri ve Ne Kadar Almalıyız?
Kışın Vitamin Takviyeleri: Hangi Vitaminleri ve Ne Kadar Almalıyız?

Sağlıklı Yaşam İpuçları

Kışın vitamin takviyeleri, soğuk havalarında etkisiyle hastalanma riskinizi en az düzeye indirebilecek unsurların başında gelmektedir. Peki, hangi vitaminleri ne kadar ve ne oranda almalıyız? Detaylar yazımızın devamında...

18.01.2024
Soğuk Hava Koşullarında Cilt Bakımı: Kış Aylarında Sağlıklı Bir Cilt İçin İpuçları!
Soğuk Hava Koşullarında Cilt Bakımı: Kış Aylarında Sağlıklı Bir Cilt İçin İpuçları!

Cilt & Vücut Bakımı

Kış mevsimi, daha çok rüzgar, daha çok soğuk hava ve bunların etkisiyle düşük nem seviyeleri anlamına geliyor. Tüm bu etkilerle birlikte cilt sağlığı da olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Cildinizi soğuk havada koruyacak bakım önerileri yazımızın devamında...

18.01.2024
Kuru Havada Nemlendirici Kullanımı: Kışın Cildi Nemlendirmenin Önemi!
Kuru Havada Nemlendirici Kullanımı: Kışın Cildi Nemlendirmenin Önemi!

Cilt & Vücut Bakımı

Kış aylarının gelmesiyle birlikte havadaki nem oranının düşmesi, cildin kurumasına ve tahriş olmasına neden olabilir.  Kış aylarında nemlendirici kullanmanın önemi ve püf noktaları yazımızın devamında...

18.01.2024
En Çok Melatonin İçeren Besinler!
En Çok Melatonin İçeren Besinler!

Sağlıklı Yaşam İpuçları

Melatonin, vücudun doğal olarak ürettiği bir hormondur. Uyku düzenini sağlamak gibi bir görevi yerine getirse de aslında birçok konuda faydası bulunuyor. Melatonin ve vücudunuza etkileri üzerine detaylı bilgi yazımızın devamında...

18.01.2024
Makyaj Süngeri Nasıl Kullanılmalı ve Temizlenmeli?
Makyaj Süngeri Nasıl Kullanılmalı ve Temizlenmeli?

Cilt & Vücut Bakımı

Makyaj süngeri makyaj ürünlerini daha kolay ve homojen bir şekilde uygulamak için kullanılan bir araçtır.  Makyaj süngerleri özellikle fondöten pudra allık ve kapatıcı gibi ürünlerin uygulanmasında sıklıkla kullanılır. Bu sebeple üzerinde bakteri ve mikrp birikimi söz konusudur. Cildiniz için makyaj süngeri kullanımı ve temizliği yazımızın devamında...

14.11.2023
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.